NO : 2021 / 01 02.01.2021
KONU: Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı Belirlenmiştir;
02.01.2021 tarih ve 31352 sayılı Resmi Gazete’ de “Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı ve Alacağın Tahsili Masrafları İçin Talep Edilebilecek Asgari Giderim Tutarı Hakkında Tebliğ” yayımlanmıştır.
Yayımlanan bu Tebliğ ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 18,25 olarak belirlenirken; alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 385 TL olarak tespit edilmiştir.
Yapılan bu düzenleme 01/01/2021 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Saygılarımızla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*)Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliğ Yayımlandı
NO : 2021 / 02 16.01.2021
KONU: Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliğ Yayımlandı ;
15 Ocak 2021 tarih ve 31365 sayılı Resmi Gazete’de Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliği yayımlanmıştır.
Bilindiği üzere, değerli konut vergisinin 2020 yılındaki uygulaması bir yıl ertelenmiş ve yeni beyan dönemi 2021 yılı Şubat ayının 20 nci gününün sonu olarak yeniden belirlenmiştir. Yine söz konusu verginin Şubat ve Ağustos ayları sonuna kadar iki eşit taksit halinde ödenmesi konusunda düzenleme yapılmıştır.
Bu defa yayımlanan bu Tebliğ ile 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Emlak Vergisi Kanununa eklenen değerli konut vergisinin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Söz konusu Tebliğ’de yer alan düzenlemelere aşağıda kısaca yer verilmiştir.
DEĞERLİ KONUT VERGİSİNİN KONUSU
Türkiye sınırları içinde bulunan mesken (konut) nitelikli taşınmazlardan 2021 yılı için bina vergi değeri 5 milyon 227 bin Türk lirasının üzerinde olanlar (2020 yılı için 5.000.000 TL’yi aşanlar) Değerli Konut Vergisinin konusuna girmektedir.
Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade etmektedir. Burada her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Taşınmazın mesken niteliğine haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılacaktır.
Bina vergi değeri, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesine göre binalar için hesaplanan bedeli ifade etmektedir. Söz konusu değer, taşınmazın bulunduğu yerdeki belediyeden ilgililerince temin edilecektir.
DEĞERLİ KONUT VERGİSİ MÜKELLEFİYETİNİN BAŞLAMASI VE BİTMESİ
Değerli konut vergisinin mükellefi,
- Mesken nitelikli taşınmazların maliki,
- Varsa intifa hakkı sahibi,
- Her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerdir.
Buna göre, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin değerli konut vergisini taşınmazın maliki ödeyecektir. Mesken nitelikli taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa vergi, bu hakkın sahibi tarafından ödenecektir.
Mesken nitelikli taşınmazın maliki veya intifa hakkı sahibi yoksa malik gibi tasarruf edenler vergiyi ödemekle mükellef olacaklardır.
Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında verginin mükellefi olurken, elbirliği mülkiyette ise malikler vergiden müteselsilen sorumlu olacaklardır.
Değerli konut vergisi mükellefiyeti, bina vergi değerinin, Emlak Vergisi Kanunun 42 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanan tutarın aşılması halinde, bu durumun gerçekleştiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlayacaktır.
Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erecektir.
Değerli konut vergisine tabi olan mesken nitelikli taşınmazların daha sonraki yıllarda bina vergi değerinin, beyannamenin verileceği yılda geçerli Emlak Vergisi Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarın altında kalması halinde, bu durum mükellef tarafından tevsik edici belgeler ile birlikte ilgili vergi dairesine bildirilecektir. Dolayısıyla bu durumda ilgili yıla ilişkin beyanname verilmesine gerek bulunmayacaktır.
ÖRNEK: Mükellef (A)’nın, değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli 3 adet taşınmazı bulunmaktadır. Bu taşınmazlardan, birinci taşınmazın 2020 yılı bina vergi değeri 5.500.000 TL, ikinci taşınmazın 2020 yılı bina vergi değeri 6.000.000 TL, üçüncü taşınmazın 2020 yılı bina vergi değeri 6.500.000 TL’dir.
Mükellef (A)’ya ait mesken nitelikli taşınmazların 2020 yılı bina vergi değerleri Emlak Vergisi Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen değeri aştığından söz konusu taşınmazlar değerli konut vergisinin konusuna girmektedir. Dolayısıyla, mükellef (A)’nın mükellefiyeti, takip eden yıl olan 2021 yılı başından itibaren başlayacaktır.
Mükellef (A) 2021 yılına ilişkin değerli konut vergisi beyannamesini 2021 yılı Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar vermiş olup tahakkuk eden verginin ilk taksitini Şubat ayının sonuna kadar ödemiştir. Mükellef (A) 2020 yılı bina vergi değeri 6.000.000 TL olan mesken nitelikli taşınmazını 2021 yılı Mayıs ayı içerisinde mükellef (B)’ye satmıştır.
Bu durumda, mükellef (A) tahakkuk eden değerli konut vergisinin ikinci taksitini de Ağustos ayı sonuna kadar ilgili vergi dairesine ödeyecektir.
Mükellef (A), değerli konut vergisi konusuna giren söz konusu mesken nitelikli taşınmazını mükellefiyetinin başladığı 1 Ocak ile 20 Şubat arasında elden çıkarması durumunda da 20 Şubat 2021 tarihine kadar vermesi gereken beyannameye bu taşınmazını dahil edecek ve bu taşınmaz için tahakkuk edecek verginin tamamını ödemekle mükellef olacaktır.
DEĞERLİ KONUT VERGİSİNDE MUAFLIKLAR
Tebliğ’in “Muaflıklar” başlıklı 4 ncü maddesi ile aşağıda sayılanların değerli konut vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir.
- Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının maliki olduğu mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinden muaftır. Bu kurumların intifa hakkına sahip oldukları mesken nitelikli taşınmazlar da değerli konut vergisinden muaf olacaktır ve vergi, söz konusu taşınmazların kuru mülkiyet sahiplerinden de aranmayacaktır.
- Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların değerli konut vergisinin konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanacaktır. Muafiyet, bu kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım için de uygulanacaktır.
- Karşılıklı olmak şartıyla yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların müştemilatı ve merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinden muaf tutulmuştur.
- Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği sürece vergiden muaf tutulmuştur. Bu muafiyet hükmü arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de uygulanacaktır. Ancak söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.
Birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunan mükellefler, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazını, bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) “Birden Fazla Meskeni Olanların, Muafiyet Uygulanacak En Düşük Değerli Tek Meskenlerine (İntifa Hakkına Sahip Olunan Dahil) İlişkin Bildirim” ile beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.
Değerli konut vergisine ilişkin olarak mükellefler tarafından beyan edilen hususların teyidi vergi daireleri tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan yapılabilecektir. Muafiyetten yararlanma şartlarını taşımadığı halde muafiyetten yararlanan mükellefler ile muafiyetten yararlanma şartlarını kaybetmesine rağmen durumunda meydana gelen değişikliği bildirmeyen mükelleflerden alınması gereken vergi, cezalı olarak ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.
DEĞERLİ KONUT VERGİSİNDE MATRAH VE NİSPET
Değerli Konut Vergisi’nin matrah ve nispeti Emlak Vergisi Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca, “(7221 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile değiştirilen madde Yürürlük; 20.02.2020) verginin matrahı, bina vergi değerinin 42 nci maddede yer alan tutarı aşan kısmıdır.” şeklinde tanımlanmış olup, yine anılan madde uyarınca Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)5.000.000 TL’yi aşan kısmı için | (Binde 3) |
10.000.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için7.500 TL, fazlası için | (Binde 6) |
10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL,fazlası için | (Binde 10) |
oranında vergilendirileceği belirtilmiştir.
Yine aynı madde uyarınca mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırlarının her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılacağı da hüküm altına alınmıştır.
Buna göre 2021 yılında uygulanacak olan Emlak Vergisi Kanunun 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları 78 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile yeniden belirlenmiş olup aşağıdaki gibidir:
5.227.000 TL ile 7.841.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)5.227.000 TL’yi aşan kısmı için | (Binde 3) |
10.455.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.841.000 TL’si için7.842 TL, fazlası için | (Binde 6) |
10.455.000 TL’den fazla olanlar 10.455.000 TL’si için 23.526 TLfazlası için | (Binde 10) |
VERGİNİN BEYANI, ÖDEME SÜRESİ VE ÖDEME YERİ
Değerli Konut Vergisi’nin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri ilişkin uygulama esasları Tebliğ’in 6 ncı maddesinde açıklanmış olup, aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir.
Değerli konut vergisi, mükelleflerin verecekleri bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 1A) 1 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesi ve (Ek 1B) 2 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesi üzerine tarh olunacaktır. Mükellefler beyannamelerini, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden alınan bina vergi değerini (beyanname verilen yıl ve bir önceki yıla ilişkin) gösteren belgeyi eklemek suretiyle, ilgili yılın Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesine vereceklerdir.
Mükellefler beyannamelerini elektronik ortamda kendileri gönderebilecekleri gibi aynı zamanda 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler ile sözleşme imzalamak suretiyle e-beyanname şeklinde de verebileceklerdir. Beyannamenin elektronik ortamda verilmesi durumunda, beyannameye eklenecek bina vergi değerini gösteren belge, beyannamenin verildiği tarihi takip eden 15 gün içinde elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine verilecektir.
Beyan edilmesi gereken birden fazla değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmaza sahip olan mükellefler (tam mülkiyet, paylı mülkiyet ve intifa hakkı sahipleri), bu taşınmazların tamamı için bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 1A) 1 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesini kullanarak tek beyanname vereceklerdir. Birden fazla meskeni olanların, muafiyet uygulanacak en düşük değerli tek meskenleri beyannameye dahil edilmeyecek, bu meskene ilişkin bilgiler Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) ile bildirilecektir.
Aynı beyannamede beyan edilen taşınmazların farklı vergi dairelerinin yetki alanında bulunması durumunda beyanname, mükellefçe bu taşınmazların bulunduğu yer yetkili vergi dairelerinden herhangi birine verilebilecektir.
Gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan mükellefler değerli konut vergisi beyannamelerini bağlı bulundukları bu vergi dairelerine vereceklerdir.
Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin yapılacak beyanlarda ise bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 1B) 2 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesi kullanılacaktır. Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin beyanlarda, her bir taşınmaz için ayrı beyanname verilecektir.
Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin beyanname taşınmazın bulunduğu yer yetkili vergi dairesine verilecektir.
Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin verilen beyannamelerin ekine, maliklerden birden fazla değerli konut vergisinin konusuna giren mesken nitelikli taşınmaza sahip olup da elbirliği mülkiyete konu taşınmazı en düşük değerli mesken nitelikli taşınmaz kapsamında olanlar, bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) “Birden Fazla Meskeni Olanların, Muafiyet Uygulanacak En Düşük Değerli Tek Meskenlerine (İntifa Hakkına Sahip Olunan Dahil) İlişkin Bildirim”i, değerli konut vergisinin konusuna giren tek meskeni olanlar ise bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2B) “Tek Meskeni Olanların, Elbirliği Mülkiyete Konu Bu Meskenine (İntifa Hakkına Sahip Olunan Dahil) İlişkin Taahhüt Belgesi”ni dahil edeceklerdir.
Değerli konut vergisi, beyannamenin verildiği yetkili vergi dairesi tarafından yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirilecektir. Beyannamede başka vergi dairesi yetki alanında yer alan taşınmazın da beyanı durumunda beyannamenin verildiği ve tahakkukların yapıldığı yetkili vergi dairesi bu durumu, beyanname verme süresinin son gününü takip eden günden itibaren 15 gün içinde diğer taşınmazların bulunduğu yer vergi dairesine bildirecektir.
Tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir.
Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilmeye devam edilecektir. Her yıl için verilen beyannameye, beyannamenin verildiği yıl ve bir önceki yıla ilişkin bina vergi değerini gösteren belgenin eklenmesi zorunludur.
Yıl içinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi halinde mükellefiyet takip eden yıldan itibaren başlayacaktır. Değerli konut vergisi beyannamesi de takip eden yılın Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar verilecektir. Örneğin, değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazı 2020 yılı içerisinde satın alan kişinin mükellefiyeti takip eden yıldan itibaren başlayacak ve beyanname 2021 yılı Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar verilecektir.
Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli bir taşınmaza paylı mülkiyet halinde malik olanlar, payları için ilgili vergi dairesine münferiden beyanname vermek ve payları oranında tarh ve tahakkuk ettirilen değerli konut vergisini ödemekle mükelleftirler.
Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli bir taşınmaza elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda mükellefler, müşterek imzalı bir beyanname verebilecekleri gibi bir mükellef tarafından münferiden de beyanname verilmesi mümkündür. Bu kapsamda münferiden beyanname verilmesi durumunda, diğer malikler de beyannamede gösterilir, bu maliklerce ayrıca beyanname verilmeyecektir. Münferiden veya müştereken verilen beyannameye maliklerin durumlarına uygun (Ek 2A) ve (Ek 2B) eklenecektir. Münferiden veya müşterek verilen beyannamelerde vergiden muaf olan maliklerin bildirilmesi halinde, muaf maliklere isabet eden kısımdan sonra kalan vergi tarh ve tahakkuk ettirilecektir. Muaf maliklere isabet eden vergi tutarı ise muaf maliklerin sayısının toplam maliklerin sayısına oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanacaktır. Beyanname ekinde verilmeyen maliklerin muafiyet durumlarına ilişkin belgelerin, 15 gün içerisinde ilgili vergi dairesine tevdi edilmesi gerekir. Bu süre içerisinde belgelerin vergi dairesine tevdi edilmemesi durumunda muafiyet nedeniyle tarh ve tahakkuk ettirilmeyen vergi ikmalen tarh edilecektir.
Mesken nitelikli taşınmaza gerek paylı mülkiyet gerekse elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda, mesken nitelikli taşınmazın, değerli konut vergisinin konusuna girip girmeyeceğinin belirlenmesinde ve matrahın hesaplanmasında taşınmazın toplam değeri esas alınacakır.
Yukarıda içerdiği hükümlere yer verilen Tebliğ yayımı itibariyle yürürlüğe girmiş olup, ilgili Tebliğ’in tam metnine sirkülerimiz ekinden ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*)Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO : 2020 / 01 02.01.2020
KONU: Alkollü İçecekler Ve Tütün Mamullerinde 2020’nin İlk Altı Ayı İçin ÖTV Artışı Uygulanmayacaktır.
31 Aralık 2019 tarihli ve 30995 sayılı Resmi Gazete’de 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünün 2020 yılı Ocak-Haziran dönemi için uygulanmamasına dair 30/12/2019 tarihli ve 1952 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayımlanmıştır.
Söz konusu Karar ile, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünün, aynı Kanuna ekli (III) sayılı listenin; (A) cetvelinde yer alan alkollü içkilerin asgari maktu vergi tutarları ile (B) cetvelinde yer alan tütün mamulleri ve makaronun asgari maktu ve maktu vergi tutarları hakkında 2020 yılı Ocak-Haziran dönemi için uygulanmaması sağlanmıştır.
Böylece, ÖTV Kanununa ekli (III) sayılı listede yer alan alkollü içecekler ve tütün mamullerinde 2020 yılı Ocak-Haziran dönemi için ÖTV artışı uygulanmayacaktır.
Saygılarımızla;
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK
VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
NO: 2021 / 112 27.12.2021
onu: Kar Dağılımında Stopaj Oranı %15 ten %10’a düşürüldü.
4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 22.12.2021 tarih ve 31697 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Kararı ile tam mükellef kurumlar tarafından dağıtılan kâr payları üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 ve 30. maddeleri kapsamında yapılan tevkifatın (stopaj) oranı %15’ten %10’a düşürüldü.
4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’n Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 111 27.12.2021
Konu: Asgari Ücret tutarından Gelir Vergisi ve Damga Vergisi istisnası getirildi.
Asgari Geçim İndirimi (AGİ) Kaldırıldı.
Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Kanun No: 7349) 25.12.2021 tarih ve 31700 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Asgari Geçim İndirimine (AGİ) ilişkin kanunda yapılan düzenleme ile 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.
Çalışanlara, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlarda ödemenin asgari ücrete isabet eden kısmı damga vergisinden istisna tutulmuştur.
İstisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecek; ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanacaktır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamayacaktır. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır.
Kanunda yapılan düzenleme 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanarak yürürlüğe girecektir.
Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimiz de yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
2022 Yılında Uygulanacak Vergi Tutarları ve Cezalar
NO: 2021 / 110 22.12.2021
Konu: 2022 Yılında Uygulanacak Vergi Tutarları ve Cezalar
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 2022 yılında uygulanacak vergi tutarları, hadler ve cezaları 21.12.2021 tarih ve 31696 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
2022 Yılında Uygulanacak Vergi Tutarları, Hadler ve Ceza Değişiklikleri:
- Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:317) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Vergi Usul Kanunu Göre 2022 yılında uygulanmak Had ve Tutarlar;
Mesken Kira Gelirleri İçin Uygulanan İstisna Tutarı | 9.500 TL |
Hizmet Erbabına İşyeri Dışında Yemek Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlere İlişkin İstisna Tutarı (Günlük) | 34 TL |
Hizmet Erbabının İşyerine Gidip Gelmesi İçin Sağlanan Menfaatlere İlişkin İstisna Tutarı | 17 TL |
Birinci Derece Engelliler İçin Engellilik İndirimi Tutarı | 2.000 TL |
İkinci Derece Engelliler İçin Engellilik İndirimi Tutarı | 1.170 TL |
Üçüncü Derece Engelliler İçin Engellilik İndirimi Tutarı | 500 TL |
Gelir Vergisinden Muaf Tutulan İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satış Hasılatına İlişkin Sınır | 320.000 TL |
Kiralama Yoluyla Edinilen Binek Otomobillerin Her Birine İlişkin Gider Yazılabilen Aylık Kira Tutarı | 8.000 TL |
Binek Otomobillerin İktisabına İlişkin Gider Yazılabilecek Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisinin Toplam Tutarı | 200.000 TL |
Binek Otomobillerde Amortisman Olarak İndirim Konusu Yapılabilecek Tutar (ÖTV ve KDV) Hariç | 230.000 TL |
Binek Otomobillerde Vergilerin Maliyet Bedeline Eklendiği veya Binek Otomobilin 2. El Olarak İktisap Edildiği Hallerde Amortisman Olarak İndirim Konusu Yapılabilecek Tutar | 430.000 TL |
Değer Artışı Kazançlarına İlişkin İstisna Tutarı | 25.000 TL |
Arızi Kazançlara İlişkin İstisna Tutarı | 58.000 TL |
Tevkifata ve İstisnaya Konu Olmayan Menkul ve Gayrimenkul Sermaye İratlarına İlişkin Beyanname Verme Sınırı | 3.800 TL |
Vergiye Uyumlu Mükelleflere Tanınan Vergi İndiriminde Azami Tutar | 2.000.000 TL |
Gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife:
32.000 TL’ye kadar | 15% |
70.000 TL’nin 32.000 TL’si için 4.800 TL, fazlası | 20% |
170.000 TL’nin 70.000 TL’si için 12.400 TL (ücret gelirlerinde 250.000 TL’nin 70.000 TL’si için 12.400 TL), fazlası | 27% |
880.000 TL’nin 170.000 TL’si için 39.400 TL (ücret gelirlerinde 880.000 TL’nin 250.000 TL’si için 61.000 TL), fazlası | 35% |
880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’si için 287.900 TL (ücret gelirlerinde 880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’si için 281.500 TL), fazlası | 40% |
- Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 39) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
İndirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili sınır, 18.900 TL den 2022 yılı için 25.700 TL olarak belirlenmiştir.
- Özel Tüketim Vergisi (Iı) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 9) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
ÖTV indirimli engelli araç alımlarında uygulanan matrah, 330.800,00 TL 2020 yılı için 450.500,00 TL liraya yükseltildi.
- Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 66) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilen maktu vergiler, yeniden değerleme oranı %36,20 artırılmış ve 1/1/2022 tarihinden itibaren uygulanacak miktarları Tebliğ ekindeki (1) sayılı tabloda gösterilmiştir. Her bir kâğıttan alınacak damga vergisine ilişkin üst sınır 1/1/2022 tarihinden itibaren 4.814.234,00 TL olmuştur.
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 534) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Vergi Usul Kanunda yer alan ve 01.01.2022 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak olan had ve tutarlara yeniden değerleme oranı %36,20 oranında artırılmıştır. Vergi Usul Kanunu göre uygulanacak had ve vergi tutarları listesi tebliğin ekindedir.
- Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No:70) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Ehliyet harcı yeni yılda ehliyet harçları aynı değerleme oranında artacak. A sınıfı ehliyet harcı, 272 TL den 370,40 TL ye, B sınıfı ehliyet harcı ise 820 TL den 1.116,90 TL olarak belirlendi.
Pasaport defteri 225 TL, kimlik değiştirme 37,50 TL, kayıp nedeniyle kimlik düzenlenmesi 75 TL, sürücü belgesi harcı 280 TL, motorlu araç tescil belgesi 250 TL, evlilik cüzdanı ise 200 TL yükseldi.
- Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:54) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
2022 yılı motorlu taşıtlar vergisi tutarlarının tespitinde uygulanmak üzere % 25 (yirmi beş) olarak belirlenmiştir. Taşıtların yaşları ile ödenecek en az yıllık vergi tutarı 136,00 TL belirlenmiştir.
- Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No:80) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları, 2022 yılı için yeniden değerleme oranının yarısı olan (%36,20/2=) %18,10 (on sekiz virgül on) oranında artırılması suretiyle;
6.173.000 TL ile 9.260.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)
6.173.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
12.347.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 9.260.000 TL’si için 9.261 TL,
fazlası için (Binde 6)
12.347.000 TL’den fazla olanlar 12.347.000 TL’si için 27.783 TL,
fazlası için Binde 10)
olarak tespit edilmiştir.
- Harçlar Kanunu Genel Tebliği (Seri No:89) Resmi Gazete metni için tıklayınız.
2022 yılında uygulanacak maktu harçlar (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) yeniden değerleme oranında artırılmıştır. Artırılan bu tutarlar 1/1/2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Tebliğ ekindeki tarifelerde gösterilmiştir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 109 17.12.2021
Konu: 2022 Yılı Asgari Ücret Tutarı Net : 4.253,40 TL Olarak Belirlendi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı 17.12.2021 tarih ve 31622 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Asgari Ücret Kararına göre;
İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretin 01/01/2022 – 31/12/2022 tarihleri arasında 166,80 TL olarak açıklandı.
Asgari ücretten Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kaldırıldı.
Asgari Ücretin Netinin Hesabı:
Asgari Ücret 5.004,00 TL
Sgk Prim %14 700,56 TL
İşsizlik Primi %1 50,04 TL
Gelir Vergisi 0,00 TL
Damga Vergisi 0,00 TL
Net Asgari Ücret 4.253,40 TL
Asgari Ücretlinin İşverene Bir aylık Maliyeti:
Asgari Ücret 5.004,00 TL
Sgk İşveren Payı %15,50* 775,62 TL
İşveren İşsizlik Primi %2 100,08 TL
İşverene Toplam Maliyet 5.879,70 TL
(*) 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin (ı) bendine göre, belirtilen şartları sağlayan işverenlere, SGK primi işveren payında 5 puanlık indirim öngörüldüğünden hesaplamalar buna göre yapılmıştır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı’nın Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 108 13.12.2022
Konu: Sosyal Sigortalar Kurumu e-Tebligat başvuruları başladı ve yoğunluk nedeniyle e-Tebligat başvuru süresi uzatıldı.
24.9.2021 tarih ve 31608 sayılı Resmi Gazete’nde yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik’in 7. maddesine göre elektronik tebligat adresi almak zorunda olan işverenler, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde başvuru yapmakla yükümlü tutulmuştur.
SGK E-Tebliğat Sistemine Dahil Olacaklar:
4/1-a kapsamında sigortalı çalıştıran ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nda tescilli işyeri olanlar sisteme zorunlu olarak dahil olacaklar. İşverenler dışında kendilerine tebliğ yapılması gereken gerçek ve tüzel kişiler ise sisteme isteğe bağlı olarak dahil olabileceklerdir.
SGK Elektronik Tebligat Sistemine Girişi Zorunlu Olanlar:
Mevcut işyerleri 01 Ekim 2021 tarihinden itibaren başlamak üzere en geç 3 ay içinde, en geç 31 Aralık 2021 tarihine kadar sisteme kayıt olmaları gerekmektedir.
İlk defa 01 Ekim 2021 tarihi ve sonrasında tescil edilen işyerlerinin en geç tescil tarihini takip eden ay başından başlamak üzere 3 ay içerisinde sisteme kayıt olmaları gerekmektedir.
E-Tebligat başvurusu kimler yapacak:
Gerçek Kişi İşverenler: İşveren veya işveren vekilinden biri, tüzel kişi işverenler bakımından her bir Yönetici/Müdür/Kanuni Temsilci, tebligatların görüntülenebilmesi için üçüncü kişilere yetki tanımlayabilecektir.
Tüzel kişi İşverenler: Birden fazla yönetici bulunması durumunda, tek bir yöneticinin- e-Tebligat başvurusu yapması yeterli olacaktır. Bir yöneticinin yaptığı başvuru sonrasında, diğer yöneticiler de herhangi bir başvuru gerekmeksizin, tüzel kişilik adına gelen e-Tebligatları görüntüleyebilecek, yapılmış olan bu başvuruyu daha önce tebligat gönderilmemiş olması şartıyla, silebilecek ve yeni kullanıcıları alt hesap olarak ekleyebilecektir.
SGK E-Tebliğat Başvuruları:
E-devlet > Sgk e-tebligat > Yeni Başvuru aşamalarını takip etmeniz gerekmektedir. E-devlet e tebligat Sgk başvuru ekranına giriş yapınız E-devlet SGK tebligat başvurusu ekranı. Uygulamaya girdikten sonra yeni başvuru tıklayınız. Açılan ekranda başvur diyerek SGK e-tebligat giriş işleminizi tamamlamış olacaksınız.
Başvurular elektronik ortamda alınacak olup Sosyal Güvenlik Kurumu’nda elden herhangi bir başvuru alınmayacaktır.
SGK e-Tebligat Başvuru Süresi Uzatıldı:
SGK e-tebligat sisteminde aşırı yoğunluk meydana gelmesi nedeniyle 31.12.2021 tarihinde sonra erecek olan başvuru süresi 31.01.2022 tarihine kadar uzatılmıştır. BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 107 09.12.2021
Konu: 7326 Sayılı Sgk Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin 31.12.2021 tarihine kadar peşin ödenmesi halinde yapılandırma geçerli sayılacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından “7326 sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırması”na ilişkin 06.09.2021 tarih ve E E-51592363-010.06.01-26011223 sayısı ile 2021/20 nolu Genelge yayınlanmıştı.
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar nedeniyle yapılandırmaya başvuran işverenlerin ilk taksit ödemesi 30/11/2021 tarihinde sona ermişti. Değişik nedenlerle ilk taksiti ödeyemeyenlerin SGK yapılandırmasının bozulması durumu ortaya çıkmıştır. SGK, 2021/20 sayılı yapılandırma genelgesinde taksitli ödeme seçeneğini tercih edenlerin plan değişikliği yaparak yapılandırmanın geçerli sayılmasını sağlayacak düzenleme yapmıştır.
İlgili mevzuat bölümünde belirtilen genelge ile, 7326 sayılı yapılandırmaya yasal süre içerisinde başvurmak kaydıyla, taksitle ödeme yolunu tercih etmiş olanların, ilk taksiti ödeyip ödemediği göz önünde bulundurulmaksızın 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) peşin ödeme talebinde bulunması ve peşin olarak hesaplanan borcu 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/12/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılarak yapılandırmanın geçerli olması sağlanmıştır.
Yapılan bu düzenlemeden yararlanmak isteyenlerin yapılandırma başvurusunda bulundukları Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerine başvurarak taksitli ödeme planlarını peşin ödeme planı olarak değiştirmeleri gerekmektedir.
7326 sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırması ilişkin Genelge 2021/20 ektedir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
Kaynak: Türmob 08.12.2021/209-1 Sirküleri
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
2022 Yılında Tutulacak Ticari Defterler ve Tasdik Zamanları
NO: 2021 / 106 30.11.2021
Konu: 2022 Yılında Tutulacak Ticari Defterler ve Tasdik Zamanları
E-DEFTER TUTANLAR;
Yevmiye ve Defteri Kebir dışındaki defterleri notere tasdik ettireceklerdir. E-Defter tutan mükellefler; Yevmiye ve Defteri Kebir defterleri dışında, Tutmak zorunda oldukları defterleri kâğıt ortamında tasdik ettirmek ve tutmak zorundadırlar.
MÜKELLEFİYETE GÖRE TASDİK ETTİRİLECEK DEFTERLER:
GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ İÇİN:
Bilanço Esasına Göre Tutulacak Defterler (Gerçek Kişiler) | Kolektif ve Komandit Şirketler | İşletme Esasına Göre Tutulacak Defter ve Serbest Meslek Erbabının Tutacağı Defter | Gerçek Usule Tabi Çiftçilerin Tutacağı Defterler: |
Yevmiye Defteri | Yevmiye Defteri | İşletme Defteri GİB Web sayfası üzerinden. “Defter – Beyan Sistemin” de Elektronik ortamda tutulmaktadır. | Çiftçi İşletme Defteri: Zirai işletme hesabı esasına göre kazancı gerçek usulde tespit olunanların (çiftçiler) tutmuş oldukları defterdir.Çiftçi İşletme Defteri GİB Web sayfası üzerinden. “Defter–Beyan Sistemin” de Elektronik ortamda tutulmaktadır.Çiftçiler, diledikleri takdirde Çiftçi İşletme Defteri yerine Bilanço esasına göre de defter tutabilirler. |
Defteri Kebir | Defteri Kebir | ||
Envanter Defteri | Envanter Defteri | ||
Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri |
KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ İÇİN:
Anonim Şirketler | Limited Şirketler | Kooperatiflerin Tutacağı Defterler | Dernek ve Vakıfların İktisadi İşletmelerinin Tutacağı Defterler | Diğer Defterler |
Yevmiye Defteri | Yevmiye Defteri | Yevmiye Defteri | Yevmiye Defteri | İmalat defteri,Kombine imalatta imalat defteri,Bitim işleri defteri,Yabancı nakliyat kurumlarının hâsılat defteri,Ambar defteri,Anonim Şirketler ve Damga Vergisi için sürekli mükellefiyetti olanlar Damga Vergisi Defteri tutmak zorundadır. |
Defteri Kebir | Defteri Kebir | Defteri Kebir | Defteri Kebir | |
Envanter Defteri | Envanter Defteri | Envanter Defteri | Envanter Defteri | |
Damga Vergisi Defteri | Damga Vergisi Defteri | Damga Vergisi Defteri | ||
Yönetim Kurulu Karar Defteri | Yönetim Kurulu Karar Defteri | Yönetim Kurulu Karar Defteri | ||
Pay Defteri | Pay Defteri | Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri | ||
Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri | Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri |
ANONİM ŞİRKETLER: Mevcut durumda kullanılmakta olan, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla ve bu Tebliğde belirtilen bilgilerden eksik olanların yazılması suretiyle açılış onayı yapılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
LİMİTED ŞİRKETLER: Limitet şirketlerde halen kullanılmakta olan ortaklar kurulu karar defterlerinde yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla, genel kurul toplantı ve müzakere defteri olarak kullanılmaya devam olunabilir.
Mevcut durumda kullanılmakta olan, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla ve bu Tebliğde belirtilen bilgilerden eksik olanların yazılması suretiyle açılış onayı yapılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
DEFTERLERİN TASDİK ZAMANI:
Vergi Usul Kanunu 221. Maddesi ve Türk Ticaret Kanunu 64.maddesine göre:
- Anonim Şirketler, Limitet Şirketler, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler ve Kooperatiflerin İlk kuruluşunda kullanmak zorunda oldukları defterlerinin tamamı ticaret sicilinde onaylatılacaktır.
- Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirilir.
- Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda (Normal hesap dönemleri için Aralık Ayı Sonuna Kadar) tasdik ettirilir.
- Hesap dönemleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda tasdik ettirilir.
- Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde tasdik ettirilir.
TASDİK YENİLEME (ARA TASDİK):
Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.
ARA TASDİK (TASDİK YENİLEME) YAPILABİLECEK DEFTERLER:
- Yevmiye defteri, (Ara tasdik yapılmasan önce, kapanış onayı yaptırılması gerekir.)
- Defteri kebir,
- Envanter defteri
- Anonim Şirket Yönetim Kurulu Karar Defteri, (Ara tasdik yapılmadan önce kapanış onayı yaptırılmalıdır.)
KAPANIŞ ONAYI (TASDİKİ) YAPILACAK DEFTERLER:
Anonim Şirket Yönetim Kurulu Karar Defteri: İzleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar normal hesap dönemleri için Ocak Ayı Sonuna kadar.
Yevmiye Defteri: İzleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar normal hesap dönemleri için Haziran Ayı Sonu kadar.
Yukarıdaki defterler dışındaki defterlerin kapanış tasdiki yaptırılmaz.
TİCARET SİCİL TASDİKNAMESİ ALMA ZORUNLULUĞU:
Ticaret siciline kayıtlı bulunanlar; Ticari defterlerinin noterlere tasdikleri sırasında, TTK. nun 64. maddesinde belirtilen ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 16’ncı maddesi uyarınca Ticaret sicil müdürlüklerinden alacakları “TİCARET SİCİLİ TASDİKNAMESİ” Noterlere ibraz edilecektir.
Ancak; 27.01.2013 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 16/6. maddesine göre “Sicil tasdiknamesi; Tasdiknamede yer alan bilgilerde bir değişiklik olmadığı veya yenisi düzenlenmediği sürece geçerlidir.” Hükmüne göre önceki yıl veya yıllarda alınmış belgeler yukarıdaki koşulları taşıması halinde yeniden alınmasına gerek yoktur. Eski tarihli belge notere ibrazı yeterlidir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 105 30.11.2021
Konu: 2022 yılında E-Defter, E-Fatura, E-Arşiv, E-İrsaliye ve E-Adisyona Geçiş
2022 YILINDA E-DEFTERE GEÇİŞ:
2020 yılı cirosu 5 milyon TL ve üzerinde olan tüm firmaların, 2021 yılında zorunlu olarak e-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin ve 2021 yılında bağımsız denetime tabi olma şartını sağlayan mükelleflerin 01 Ocak 2022 tarihinde e-Defter’e geçmeleri zorunludur.
E-Defter uygulamasına geçiş yapma zorunluluğu olan mükellefler; tam bölünme, birleşme ya da nev’i değişikliğine gitmeleri durumunda devrolunan veya birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya nev’i değişikliği neticesinde ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler de e-Defter uygulamasına geçiş yapmak zorundalar.
Zorunluluk kapsamına girmeyen mükellefler de isteğe bağlı olarak e-Defter uygulamasına geçiş yapabilirler. E-Defter uygulamasına gönüllü olarak dâhil olan mükellefler, başvurularını takip eden ayın başından itibaren defterlerini Elektronik Defter olarak tutabilirler.
Zorunluluk getirildiği halde e-Defter uygulamasına zamanında geçiş yapmayan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.
2022 YILI E-İRSALİYE GEÇİŞ:
2021 yılı hesap dönemi brüt satış hasılatı 25 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin, 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini istisnai durumlar haricinde, e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.
E-İrsaliye uygulamasına ilk kez dahil olacak mükellefler, uygulamaya dahil oldukları ayın son gününe kadar e-İrsaliye yerine kâğıt İrsaliye de düzenleyebilir ve alabilirler. Ancak aynı işlem için e-Belge veya kâğıt ortamdaki belgelerinden sadece birinin düzenlenmesi gerekmektedir. Belirtilen süreden sonra, istisnai durumlar haricinde kâğıt sevk irsaliyesi düzenleyemez ve uygulamaya kayıtlı olanlardan matbu sevk irsaliyesi alamazlar.
2022 YILI E-FATURA VE E-ARŞİVE GEÇİŞ:
2020 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı cirosu 5 milyon TL’yi aşan firmaların 1 Temmuz 2021’de e-fatura ve e-arşiv fatura sistemine, 1 Ocak 2022 tarihinde ise e-deftere geçmesi gerekiyor.
E Arşiv Fatura Sistemine Tabi Olanlar: Aynı günde ve aynı vergi mükellefine gerçekleştirilecek satışların vergiler dahil toplam tutarı 5.000 TL’yi, vergi mükellefi olmayanlara gerçekleştirilecek satışların ise vergiler dahil toplam tutarının 30.000 TL’yi aşması halinde söz konusu satışlara ait faturalar e-Belge Portalı üzerinden e-Arşiv fatura olarak düzenlenmelidir. Belirtilen tutarın altındaki faturalar ise öteden beri olduğu gibi kağıt (matbu) fatura olarak düzenlenmeye devam edilebilecektir.
E-ADİSYONA GEÇİŞ:
Gelir İdaresi Başkanlığı, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir.
Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükellefler, belirtilen süreler içinde e-adisyon uygulamasına dâhil olmak ve bu tarihten itibaren istisnai durumlar haricinde, adisyon belgesini, e-adisyon belgesi olarak düzenlemek zorundalar. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında ise kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanacak.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 104 27.11.2021
Konu: Yeniden Değerleme Oranı %36,20 belirlendi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 533) 27.11.2021 tarih ve 31672 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Açıklanan Yeniden Değerleme Oranına Göre; Motorlu Taşıtlar Vergisi, Trafik Cezaları, Ehliyet Harçları, Pasaport Haçları, yurtdışından getirilen telefonlara uygulanan harçlar 01 Ocak 2022 ‘den itibaren %36,20 oranında artacaktır.
2021 yılı dördüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %36,20 (Otuz altı virgül yirmi) olarak tespit edilmiştir.
Seri No: 533 Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.Cevap buraya gelecek.
NO: 2021 / 103 16.11.2021
Konu : Gerçek Kişi İşverenlerin Vefat Etmesi Halinde
E-Bildirge Şifreleri Otomatik Olarak Pasife Alınacak
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından Vefat Eden Gerçek Kişi İşyeri İşverenlerinin e-Bildirge Şifrelerinin Pasife Alınması genel yazısı 11.11.2021 tarih ve E-99779835-202.99-34990746 sayısı ile yayınlandı.
Bilindiği üzere, ölen e-Bildirge kullanıcılarının şifreleri ölüm tarihi itibarıyla otomatik olarak
pasife alınmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin 5 inci fıkrasında;
“İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür.” hükmü yer almakta olup, söz konusu hüküm uyarınca ölen gerçek kişi işverenlerin işyerlerinin intikale ilişkin işlemlerin yapılmaması nedeniyle e-Bildirge şifrelerinin pasife alınmasına yönelik çalışmalar da tamamlanarak işletime alınmış bulunmaktadır.
Gerçek Kişi İşveren ile e-Bildirge Kullanıcısının farklı kişi olması halinde ölen gerçek kişi işyeri işverenlerinin ölüm tarihini takip eden 100. gün itibarıyla işyeri tescil sistemindeki işveren bilgisi ölen işveren bilgileri ile aynı ise işyerinin e-Bildirge şifresi (e-Bildirge kullanıcısı farklı ve sağ olsa dahi) pasife alınacaktır.
İşvereni vefat eden işyeri adına e-Bildirge şifresi ile işlem yapılmak üzere sisteme girilmek istenildiğinde (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi dahil) kullanıcılara aşağıdaki uyarı mesajı verilecektir. Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü kullanıcıları işverenin ölümü nedeniyle e-Bildirge kullanıcısı pasife çekilen kayıtlarda değişiklik yapamayacak ancak kaydın işverenin ölümü nedeni ile pasife çekildiğini “e-Bildirge Başvuru Programları” vasıtasıyla görüntüleyebileceklerdir.
e-Bildirge şifresinin pasife alınma tarihinden itibaren işe giriş bildirgesi, işten çıkış bildirgesi, aylık prim hizmet belgesi, muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin “SGK Bildirimleri” kısmının verilmesi gibi işlemler yapılamayacaktır.
Vefat Eden Gerçek Kişi İşyeri İşverenlerinin e-Bildirge Şifrelerinin Pasife Alınması Genel Yazısı ektedir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
Cevap buraya gelecek.
NO: 2021 / 102 06.11.2021
KONU: Tasfiye Süresinin Kısaltılması,
İhracatçılardan İhracatı Geliştirme AŞ. adına Nisbi Aidat Kesintisi,
Çeklerin Bankaya İbraz Süresin Geçersiz Olmasına İlişkin Sürede Değişiklik
7341 Sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi İle İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’u 06.11.2021 tarih ve 31651 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
7341 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 543.Maddesinde yapılan değişiklik ile tasfiye süresi 6 aydan 3 aya indirilmiştir.
5941 sayılı Çek Kanununun 3.maddesinin 5.fıkrası kapsamında üzerindeki yazılı keşide tarihinden önce çeklerin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olmasına ilişkin düzenlemede yer alan sürenin, bu aşamada mevcut uygulamayı devam ettirerek 31.12.2021 tarihinden 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.
İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin sermayesine eklenmek üzere, ihracat işlemleri üzerinden FOB bedelin Onbinde üçüne kadar Ticaret Bakanlığı’nca belirlenen oranda ek nispi ödeme kesintisi yapılması ve hizmet ihracatçılarından ilave yıllık aidat tahsil edilecektir.
TİM nezdinde faaliyet göstermekte olan Türkiye Tanıtım Grubunun tasfiyesi ile varlıklarının kısmen ya da tamamen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine sermayesine eklenmek üzere aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar Ticaret Bakanlığınca belirlenecektir.
İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi’nin ilk kez faaliyete geçecek serbest bölgelerde, işleticilerin serbest bölgelerin işletilmesi ile ilgili faaliyetlerden elde ettikleri kazançları, 30 yılı geçmemek üzere gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulması.
Türkiye İhracat Kredi Bankası Anonim Şirketinin diğer kamu bankalarına tanınan istisna ve muafiyetlerden yararlanması.
7341 Sayılı Kanunun Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.Cevap buraya gelecek.
NO: 2021 / 101 05.11.2021
KONU: Dahilde işleme izin belgelerine/dahilde işleme izinlerine, 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) Bakanlığa müracaatta bulunulması kaydıyla, müracaat halinde 2 ay süre ilavesi.
Ticaret Bakanlığı Tarafından Dahilde İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12)’Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2021/10) 05.11.2021 tarih ve 31650 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
İlgili tebliğde Dahilde İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12)’nin geçici 36. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Dünya genelinde yaşanan yeni koronavirüs (Covid 19) salgını nedeniyle, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ihracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış dahilde işleme izin belgeleri/dahilde işleme izinleri ile ihracat taahhüt hesabı müeyyideli olarak kapatılmış ancak müeyyidesi kısmen de olsa tahsil edilmemiş olan dahilde işleme izin belgelerine/dahilde işleme izinlerine, 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) Bakanlığa müracaatta bulunulması kaydıyla, bu müracaatın uygun görüldüğü tarihten itibaren iki ayı geçmemek üzere ilave süre verilir.”
Dahilde İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12)’Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2021/10) nolu tebliğin Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 100 27.10.2021
KONU: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7338 Sayılı Kanun 26.10.2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
7338 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
1) BASİT USULDE TESPİT EDİLEN KAZANÇ İSTİSNASI:
Kanunun (md.1, 4, 5, 6, 9) maddelerinde basit usulde vergilendirilen mükelleflere kazanç istisnası getirildi. Kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin basit usulde tespit edilen kazançları 01.01.2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere gelir vergisinden müstesnadır.
Basit Usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançlarının, gelir vergisi istisnası kapsamına alınmasından sonra yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek olması nedeniyle, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim öngörülen özürlü indirimi ve yıllık kazanç indirimine ilişkin hüküm maddeleri de metinden çıkartılmıştır. Basit usul mükellefleri izleyen yılın şubat ayının 25.gününe kadar verilmesi gerekli gelir vergisi beyannamesini vermeyeceklerdir.
2) SOSYAL İÇERİK ÜRETİCİLİĞİ VE MOBİL CİHAZLAR İÇİN UYGULAMA GELİŞTİRİCİLERİNE KAZANÇ İSTİSNASI:
Kanunun (md.2, 55) maddesinde sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde gelir vergisi kazanç istisnası getirildi.
Sosyal içerik üreticiliği ve mobil cihazlar için uygulama geliştirildiğinde 01.01.2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere kazanç istisnası getirilmiştir. İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz.
İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
3) TARIMSAL DESTEKLEME ÖDEMELERİNDE KAZANÇ İSTİSNASI:
Kanunun (md.3, 7, 11) maddelerinde çiftçilere tarımsal destekleme kapsamında yapılan ödemelere kazanç istisnası getirildi.
Tarımsal destekleme ödemelerinde kazanç istisnası: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden müstesnadır.
Kanunun 7. Maddesinde çiftçilere yapılan destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesi nedeniyle, söz konusu ödemelerden tevkifat listesinden iptal edilmiştir.
4) GELİR VERGİSİ KANUNU’NA İLİŞKİN DÜZENLEMELER:
a) Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndiriminin Uygulamasına İlişkin Düzenleme:
Kanunun 10.maddesi ile vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminin düzenlendiği 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
Yerine “Belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, birinci fıkradaki indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz” şeklinde değiştirilmiştir. Bu uygulama 01.01.2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanacaktır.
b) Tarımsal Destek ödemeleri Üzerinden Tevkif Edilerek Tahsil Edilen Gelir Vergisine İlişkin Düzenleme.
Kanunun 11. Maddesinde 193 sayılı Kanuna geçici 91 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 92 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, çiftçilerin düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca, tahsil tarihinden itibaren aynı Kanunun 112 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası hükmüne göre hesaplanacak faizi ile birlikte red ve iade edilir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak daha önce verilmiş ve kanun yolu tüketilmemiş kararlar uyarınca, taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın işlem yapılmaz, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez, hükmedilmişse ödenmez. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunanların iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.
5) GEÇİCİ VERGİYE İLİŞKİN DÜZENLEME:
Kanunun 9.maddesine göre Geçici Vergi Dördüncü Dönem Beyannamesi kaldırıldı. Ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, üç, altı ve dokuz aylık periyotlar üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemi olarak belirlenmiştir.
İlgili takvim yılının son üç aylık dönemi geçici vergi dönemi kapsamından çıkarılarak dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
Uygulama 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanacaktır.
6) VERGİ USUL KANUNU’NUNDA DEĞİŞİKLİKLER:
a) Elektronik Ortamda Vergi Dairesinin Kurulmasına İlişkin Düzenleme:
Kanunun 12. Maddesinde fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesi kurulabilecek. Elektronik ortamda kurulan vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenerek mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
b) Yabancı Memlekette Bulunanlara Tebligatın İletilmesine İlişkin Düzenleme:
Yabancı ülkelerdeki bildirimi Türkiye elçiliği veya konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir. Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap, Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilir.
Şu kadar ki, vergi dairelerinin yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrakları, vergi dairesi başkanlıkları; vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde ise defterdarlıklar tarafından doğrudan Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderilir.
c) İlan Yolu ile Tebligat Usulü Uygulamasına Geçiş Düzenlemesi:
İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de 01.06.2022 tarihinden itibaren duyurulabilecek.
d) Dijital Ortamda İnceleme Süreçlerine İlişkin Düzenleme:
Mükelleflerin elektronik defter ve belge kullanması sebebiyle 01.07.2022 tarihinden itibaren incelemeler dijital ortamdan yapılabilecektir. İncelemenin dairede yapılması, incelemeye tabi olanın iş yerinde tespit yapılmasına ve çalışmalarda bulunulmasına mani değildir. Mükellef ve vergi sorumlusunun talep etmesi ve iş yerinin müsait olması halinde inceleme iş yerinde de yapılabilir. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecektir.
e) Kamu Kurum ve Kuruluşları Tarafından Yapılan Bildirimlere İlişkin Yeni Düzenleme:
Kanunun 19. Maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu Kanuna göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul etmeye, bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
f) Elektronik Olarak Tutulan Defterlerde Tasdik Kabulü:
Kanunun 20. Maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanması bu Kanun uygulamasında tasdik hükmündedir. Berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması veya yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılır.
g) Kullanma Mecburiyeti Getirilen Belgeler ile Düzenleme:
Kanunun 21. Maddesi ile, Mükelleflere kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılması uygulaması kapsamına elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken belgeler de dahil edilmiştir.
h) Yeminli Mali Müşavirlerce Düzenlenmiş Tasdik Raporu İbrazında Düzenleme:
Kanunun 22. Maddesi ile Yeminli Mali Müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı sartına bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda tasdik raporunun zamanında ibraz edilmemesi halinde, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük bir mühlet verilir. Tasdik raporunun bu süre içinde de ibraz edilmemesi halinde mükellefler tasdike konu haktan yararlanamayacaktır.
I) Gider Pusulası Düzenleme Zorunluluğu Düzenlemesi:
Kanunun 23.maddesine göre gider pusulası düzenleme süresi ile gider pusulası yerine geçecek belgeler belirlenmiş olup uygulama 01.11.2021 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
6I-1) Gider Pusulası Düzenleme Zorunluğu:
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçiler, bu Kanun kapsamındaki belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunmayanlara yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları mallar (gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden satın aldıkları mallar hariç) için işi yapana veya malı satana imza ettirecekleri gider pusulası düzenlerler. Vergiden muaf esnaf için düzenlenen gider pusulası, bu kişiler tarafından verilmiş fatura hükmündedir.
6I-2) Gider Pusulası Düzenleme Zamanı:
Gider pusulası, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen gider pusulası hiç düzenlenmemiş sayılır.
6I-3) Gider Pusulası Yerine Geçen Belgeler:
Malın veya hizmetin bedelinin, dördüncü fıkrada belirtilen süre dâhilinde satıcıya; 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla ödenmesi halinde, bu kurumlarca düzenlenen belgeler,
7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında satın alınan malların gider pusulası düzenlemek zorunda olanlara iade edilmesinde, 6502 sayılı Kanun uyarınca iade edilecek tutarların, (a) bendinde yer alan kurumlar aracılığıyla iadesinde bu kurumlarca düzenlenen belgeler,
Bu Kanuna göre belge düzenleme zorunluluğu bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının, tabi oldukları ilgili mevzuat dâhilinde, yaptıkları işler veya sattıkları mallar için düzenledikleri belgeler,
gider pusulası yerine geçer.
7-İ) Şüpheli Alacaklar ile İlgili Düzenleme:
Kanunun 35. Maddesine göre 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinin yapılan değişiklik, Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olarak işletmeler tarafından yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan az istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin azami 3.000 TL tutar şüpheli alacak olarak değerlendirilebilecektir.
İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki fıkralar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde, kaydederler.
7) İKTİSADİ KIYMETLERİN DEĞERLENDİRMESİ DÜZENLEMESİ:
7-a) Değerleme Ölçütlerinin Genişletilmesi:
Kanunun 26.maddesi 213 sayılı Kanunun 261. maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapılarak iktisadi kıymetlerin değerlenmesinde değerleme ölçütleri arasına “alış bedeli” ilave edilmiştir.
Alış Bedeli: Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir.
7-b) Değerleme Ölçütlerinden “mal bedeli” ne eklenecek giderler ile ilgili Düzenleme:
Kanunun 27.maddesinde 213 sayılı Kanunun 262. Maddesinde yapılan değişiklik ile iktisadi kıymetlerin değerleme esaslarından bir olan maliyet bedeline eklenebilecek giderler aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),
ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilir.
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.
7-c) Gayrimenkullerde Maliyet Bedeline Giren Giderlerin Kaldırılması:
“213 sayılı Kanunun Madde 270: Gayrimenkullerde Maliyet Bedeline Giren Giderler:
Gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka, aşağıda yazılı giderler girer:
Makina ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri;
Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.”
Kanunun 29.maddesi ile 213 sayılı Kanunun 270 inci maddesi olan iktisadi işletmelere dahil kıymetlerin değerlemesinde gayrimenkulde maliyet bedeline giren giderlerin belirlendiği 270.madde yürürlükten kaldırılmıştır.
7-d) Demirbaş Eşyanın Maliyet Bedelinin Belirlenmesi Değişikliği:
Kanunun 30.maddesinde 213 sayılı Kanunun 273.maddesinde yapılan değişiklik ile iktisadi işletmelerde kıymetlerin değerlenmesinde demirbaş eşyanın maliyet bedeline giren “komisyon ve nakliye giderleri” maliyet bedeline ilave edilmeyecektir.
7-f) Yeniden Değerleme Oranı ve Yeniden değerleme Düzenlemesi:
Kanunun 31.maddesi ile 213 sayılı kanunun enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerlemeye ilişkin Kanunun mükerrer 298 inci maddesine 01.01.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere (Ç) fıkrası eklenmiştir.
“Ç) Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil, (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında söz konusu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç), (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları aşağıda belirtilen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilirler.
İktisadi kıymetlerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan (iktisadi kıymetlerin aktifleştirildiği hesap dönemine ilişkin olanlar hariç) kur farkları ve kredi faizleri (bunlara isabet eden amortismanlar dâhil) yeniden değerleme kapsamına girmez.
Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
İktisadi kıymetlerin (2) numaralı bende göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.
Yapılacak değerlemede yeniden değerleme oranı olarak (B) fıkrasında belirtilen oran dikkate alınır. Kendilerine özel hesap dönemi tayin olunan mükellefler için, özel hesap döneminin başladığı takvim yılına ait oran esas alınır.
Geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı, bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9 uncu aylarda bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirlenir.
Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışı ayrıntılı olarak görünecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder. İktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda söz konusu değer, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
İktisadi kıymetlerini bu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler. Yeniden değerlemeye tabi tutulanların her birine isabet eden değer artışları ile bunların hesap şekilleri amortisman kayıtlarında ayrıntılı olarak gösterilir.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur. Sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulur.
Her yılın yeniden değerleme oranı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir. Yeniden değerlemenin herhangi bir yıl yapılmamasından veya değerleme oranının düşük uygulanmasından dolayı daha sonraki yıllarda geçmiş dönemlere ilişkin yeniden değerleme yapılamaz.
Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için aktife girdiği hesap döneminde, yeniden değerleme yapılmaz.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce (A) fıkrasında belirtilen enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, anılan fıkranın (7) numaralı bendi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır. Söz konusu bent gereği öz sermaye kalemlerinin düzeltilmesinde bu madde kapsamındaki yeniden değerleme değer artış fonu öz sermayeden düşülür. Ayrıca mezkûr değer artış fonunun sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları sermaye artışı olarak dikkate alınmaz ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.
(A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluştuğu dönemlerde, bu fıkra uyarınca yeniden değerleme yapılmaz. Anılan fıkrada belirtilen enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşmadığı ilk hesap döneminden itibaren, bu fıkra hükümleri uyarınca yeniden değerleme uygulamasına devam olunabilir. Bu durumda iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesine esas değerler olarak, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş son bilançoda yer alan değerler dikkate alınır. Bu değerin tespitinde, iktisadi kıymetler için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılır.
Bu fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılan hesap döneminden sonra (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi şartlarının yeniden oluşması durumunda, bu fıkra hükümlerine göre yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar düzeltilmiş son değerleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulur.
Yeniden değerlemenin herhangi bir yılda yapılmaması durumunda, sonraki hesap dönemlerine ilişkin olarak bu fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılabilir.
8) AMORTİSMAN İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER:
8-a) Azalan Bakiyeler Yöntemine İlişkin Düzenleme:
Kanunun 32.maddesine göre 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapıldı. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden dileyen, amortismana tabi iktisadi değerlerini, azalan bakiyeler üzerinden amortisman usulünü aynı kanunun 320.maddesinin 4. Fıkrası olan “Amortismanın her angi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz.” saklı kalmak kaydı ile uygulayabilecektir.
8-b) Amortisman Nispetlerinin İtibar Tarihinden Belirlenmesi Düzenlemesi:
Kanunun 33.maddesinde 213 sayılı kanunun 318.maddesine eklenen fıkra ile amortisman nispetlerinin itibar tarihlerinin belirlenmesinde ayrı ayrı tespit edilen nispetler, 320 nci maddenin üçüncü fıkrası “Her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir.” uygulamasında müracaat tarihinden itibaren geçerlidir.
8-c) Günlük Amortisman Ayrılması Düzenlemesi:
Kanunun 34. Maddesi ile 213 sayılı Kanunun 320. Maddesine eklenen fıkra ile günlük amortisman ayrılması sağlanmıştır.
Dileyen mükellefler, amortisman işlemine, işletme aktifine yeni kaydedilecek iktisadi kıymetler (ikinci fıkra kapsamındakiler hariç) için bunların kullanıma hazır olduğu tarihte başlayıp ve her bir hesap dönemi için kıymetin aktifte kaldığı süre kadar gün esasına göre amortisman ayırabilir. Sürenin gün olarak hesaplanması için Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen faydalı ömür süreleri üçyüzaltmışbeş ile çarpılır.
Mükellefler, Hazine ve Maliye Bakanlığının iktisadi kıymetler için tespit ve ilan ettiği faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresini, her yıl için aynı nispet olmak kaydıyla, belirlemekte serbesttir. Şu kadar ki, bu süre Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin iki katını ve elli yılı aşamaz. Mükellefler bu tercihlerini iktisadi kıymetin envantere alındığı geçici vergi dönemi sonu itibarıyla kullanırlar. Bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı izleyen dönemlerde değiştirilemez.
Bu maddenin birinci ya da üçüncü fıkrasına göre amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra bu hesaplama şeklinden vazgeçilemez.
8-d) Yenileme Fonu Uygulamasında Değişiklikler:
Kanunun 36. Maddesinde 213 sayılı Kanunun 328 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında değişiklik yapılarak Amortismana tabi malların satılması durumunda yenileme fonuna ilişkin uygulama aşağıdaki gibi değiştirilmiştir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
a) Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
b) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere (a) bendindeki esaslar dâhilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
c) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
ç) Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
8-e) Amortismana Tabi Malların Sigorta Tazminat Düzenlemesi:
Kanunun 37.maddesi ile 213 sayılı Kanunun 329 uncu maddesinde yapılan değişik ile amortismana tabi malların sigorta tazminatına ilişkin hususlar aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
a) Alınan sigorta tazminatı ile tamamen veya kısmen zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde zarar gören iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan tazminat fazlası, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
b) Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere (a) bendindeki esaslar dâhilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
c) Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, zarar gören iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
ç) Tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
8-F) Yeni Makine ve Teçhizatlarda Uygulanacak Amortisman Oran ve Sürelerinde Düzenleme:
Kanunun 51.maddesi ile 213 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Yeni Makine ve Teçhizatlar da uygulanacak amortisman oran ve süreleri tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin 31.12.2023 tarihine (bu tarihler dâhil) kadar, yarısı dikkate alınarak hesaplanması imkan sağlanmıştır.
9) VERGİ ZİAI VE USULSÜZLÜK CEZALARINDA DÜZENLEMELER:
9-a) Cezai Hükümlerde Tekerrür ile ilgili Düzenlemeler:
Kanunun 38. Maddesi ile 213 sayılı Kanunun 339 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 339 – Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz.
Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır.”
9-b) Kayıt ve Defterlere Yönelik Olarak Kayıt Nizamına Uyulmaması Düzenlemesi:
Kanunun 39.maddesi ile 213 sayılı Kanunun 352 nci maddesinde yapılan düzenlemede kağüıt ortamında yapılan kayıt ve defterlere yönelik olarak kayıt nizamına ilişkin hükümlere uyulmaması durumunda kesilecek cezalar ile Kanunun 242 nci maddesinde yer alan yetki kapsamında uygulanmakta olan elektronik kayıt ve defter uygulamalarındaki kayıt nizamına uyulmaması fiillerine uygulanacak cezaların aynı mahiyette olması ve bu fiillere karşılık olarak birinci derece usulsüzlük cezası kesilebilecektir.
9-c) Özel Usulsüzlük Cezasına İlişkin Düzenlemeler:
Kanunun 40. Maddesinde 213 sayılı Kanunun 353. maddesinde yapılan değişiklik aşağıdaki gibidir.
“Belge basımı ile ilgili bildirim görevini belirlenen sürede yerine getirmeyen ya da bildirimi eksik veya hatalı yapan matbaa işletmecilerine 1.400 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.”
“Bildirim görevinin belirlenen sürede yerine getirilmemesi durumu ile bildirimin eksik veya hatalı yapılması durumunda kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirimin belirlenen sürenin sonundan başlayarak 30 gün içinde yapılması ya da eksik veya hatalı yapılan bildirimin aynı süre içerisinde tamamlanması veya düzeltilmesi durumunda 1/2 oranında uygulanır.”
“11. Bu Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca tasdik kapsamına alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporunun aynı maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde belirtilen sürede ibraz edilmemesi durumunda, tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50.000 Türk lirasından az ve 500.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.”
9-d) Pişmanlık ve Islah ile İlgili Düzenlemeler:
Kanunun 42. Maddesine göre 213 sayılı Kanunun 371. maddesinde değişik ile mükelleflerin vergiye uyumlarının arttırılması amacıyla değişiklik yapılarak, devam etmekte olan vergi incelemesinin ilgili olduğu vergi türünden ve takdir komisyonuna sevk edilen konunun ilgili olduğu vergi türünden farklı vergi türü için madde hükmü uygulanmakta iken kanunda yapılan değişiklik ile mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi veya takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verilebilir.
9-e) Uzlaşmanın Vaki Olması Durumu ile ilgili Düzenlemeler:
Kanunun 43.maddesinde 213 sayılı kanunun 376.maddesindeki değişik ile, Uzlaşmanın vaki olması durumunda, uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını, vergi ziyaı cezasının %75 ini, ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezaya uygulanan %25 indirim uygulamasına usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da dahil edilmiştir.
9-f) Usulsüzlük Cezalarına İlişkin Olarak Uzlaşma Talep edilebilesine İlişkin Düzenlemeler:
Kanunun 44.maddesi ile 213 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde değişikte, 5.000 TL aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak uzlaşma talep edilebilmesi ve söz konusu tutarı aşmayan usulsüzlük cezaları içinse 376.madde de yer alan indirim oranının %50 artırımlı olarak uygulanması sağlanmıştır. Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren olay bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacaktır.
Yapılan değişiklik ile 5.000 TL aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır. Uzlaşmaya konusu usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde, cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınarak hesaplanacaktır.
10) YENİDEN DEĞERLEMEDE YAPILAN DÜZENLEMELER:
Kanunun 52. Maddesi ile 213 sayılı Kanuna geçici 32. madde eklenerek, ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap yönteminden önceki hesap döneminin sonu itibariyle bilançolarına kayıtlı iktisadi kıymetlerini 01.01.2022 tarihinden itibaren yeniden değerleyebilecektir.
“GEÇİCİ MADDE 32 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla mükerrer 298 inci maddeye eklenen (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapabilecek olan mükellefler, anılan fıkra uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebilirler.
a) Yeniden değerlemede, taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapılacak hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.
b) Taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin (a) bendine göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.
Yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak;
Bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;
i) En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, bunların iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
Daha önce Kanunun geçici 31 inci maddesinin;
i) Birinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) Yedinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2021 yılı Haziran ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
dikkate alınır. Bu bent uyarınca dikkate alınacak Yİ-ÜFE ibaresi; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini ifade eder.
c) Yeniden değerleme neticesinde taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelecek değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder.
Taşınmaz ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bunları, yapılan yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Bu fıkra kapsamında ödenen vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyanın zamanında yapılmaması ya da tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemesi halinde bu madde hükümlerinden faydalanılamaz.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmaz ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında yeniden değerleme sadece bir kez, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca yapılacak yeniden değerleme öncesinde olmak üzere yapılabilir. Bu madde kapsamında yeniden değerleme yapmakla birlikte yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden sonraki hesap dönemi için mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapmayan mükellefler, daha sonraki dönemlerde mezkûr fıkra kapsamında yapacakları yeniden değerlemede tekrar bu madde kapsamında yeniden değerleme yapamazlar.
Bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapılmadan mezkûr maddenin (A) fıkrası gereğince enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, bu madde gereğince oluşan değer artışı fonu özsermayeden düşülmek suretiyle mezkûr madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.
11) DAMGA VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER:
Kanunun 53. Maddesinde 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 8.maddesinde yapılan değişiklik ile resmi daire kapsamına “yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları” da eklenmiştir.
Damga Vergisi İstisna Kapsamına alınanlar:
a) 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlar.
b) Genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar.
12) KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
Kanunun 59. Maddesine göre 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 10.maddesinde yapılan değişikte, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurumlar kazancından indirilebilecek aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır.”
Kanunun 60. Maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesine 8.fıkrası eklenmiştir. Eklenen bölümde yatırım teşvik belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10’luk kısmı talep edilmesi halinde ÖTV ve KDV hariç olmak üzere diğer borçlarından terkin ederek kullanılabilecektir. Uygulama 01.01.2022 tarihinden itibaren yatırım harcamaları için uygulanacaktır.
13) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER:
Kanunun 55. Maddesine göre 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan “basit usulde vergilendirilen” ibaresi “kazançları basit usulde tespit edilen” şeklinde değiştirilmiş ve bende “aynı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler,” ibaresi eklenmiştir. Kazançları basit usulde tespit edilen kazançlara konu teslim ve hizmetler 01.01.2022 tarihinden itibaren KDV ‘den istisnadır.
14) ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER:
Kanunun 57. Maddesine göre 4760 sayılı Kanunun ekinde yer alan (II) sayılı listeye aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
a) 8701.20 G.T.İ.P. numaralı malın yer aldığı satırdan önce gelmek üzere aşağıdaki sıra eklenmiştir.
87.01
Traktörler (87.09 pozisyonuna giren traktörler hariç) [Yalnız ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı)] 25
b) 87.03 G.T.İ.P. numaralı sıranın “-Diğerleri” satırından önce gelmek üzere karşılarında gösterilen oranlarıyla birlikte aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
– ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) 25
– Motorlu karavanlar 45
c) 87.04 G.T.İ.P. numaralı sıranın “-Diğerleri” satırından önce gelmek üzere karşısında gösterilen oranıyla birlikte aşağıdaki satır eklenmiştir.
– ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) 25
15) DİJİTAL HİZMET VERGİSİ SÜRE UZATIMI:
Kanunun 61. Maddesine göre Dijital Hizmet Vergisi uygulaması 01.01.2023 tarihine ertelenmiştir.
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7338 Sayılı Kanunun Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 99 25.10.2021
Konu: İşyeri Bildirgesinin Gönderilmesine İlişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından “İşyeri Bildirgesinin Gönderilme”sine ilişkin 21.10.2021 tarih ve 2021/36 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu genelgesi yayınlandı.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na, işyeri tescil işlemlerinde tescil işlemini onaylamadan önce bazı belgeleri işyeri bildirgesinin gönderilmesinden sonra elden veya posta yoluyla 7 gün içinde ibrazını talep etmekteydi. 2021/36 sayılı genelge ile değişiklik yaparak 7 günlük süreyi kaldırarak İşyeri bildirgesine ait belgelerin elektronik ortamda verilmesini sağlamıştır.
Daha önce SGK’ya verilmesi gereken işyeri bildirgesi ekindeki belgelerin SGK’ ya ibrazı için 7 günlük bir süre belirlenmişken, yapılan düzenlemeyle bu süre kaldırılmıştır. Ancak SGK’ ya verilmesi gereken belgeler elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda verilmesi halinde tescil işlemi yapılabilecek aksi halde tescil işlemi yapılamayacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumuna İşyeri bildirgesi verilmesi zorunlu olan belgeler sistem üzerinden elektronik ortamda da eklenerek bildirilecektir. İşyeri tescil işlemlerinde belgelerin elektronik ortamda taranarak sisteme kaydedilmesi durumunda, söz konusu belgelerin ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
İşyeri tescil işlemi sırasında işveren tarafından sisteme eklenmeyen belgelerin ilgili sosyal güvenlik merkezine elden ibraz edilmesi ya da posta yoluyla gönderilmesi gerekmektedir.
İşverenlerin e-Devlet üzerinden gönderilen işyeri bildirgeleri ilgili Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nce onaylanıncaya kadar işverenler tarafından sisteme kaydedilmiş belgeler üzerinde değişiklik yapılması mümkün olacaktır. Ancak, işyeri bildirgesinin ilgili sosyal güvenlik müdürlüğünce onaylanması sonrasında sisteme kaydedilen belgeler yalnızca görüntülenebilecek olup; işverenler tarafından söz konusu belgelerde herhangi bir değişiklik yapılamayacaktır.
Sisteme yüklenecek belgeler PDF veya JPEG formatında sisteme kaydedilecek olan belgelerden sisteme en fazla 10 adet eklenebilecek olup; her bir belge en fazla 10 MB büyüklüğünde olabilecektir.
Elektronik ortamda gönderilen işyeri bildirgelerinde belgenin gönderildiği tarih ve referans numarası yer aldığından bahse konu bildirgelere ilgili sosyal güvenlik merkezince ayrıca tarih ve sayı verilmeyecektir. Bildirgenin gönderildiği tarih Sosyal Güvenlik Kurumu’na verildiği tarih kabul edilecektir. İşyerinin tescil tarihi ise sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih olacaktır. Sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih işyeri bildirgesinin verildiği tarihten önceki bir tarih ise işyeri bildirgesi süresinde verilmemiş kabul edilecektir.
Ayrıca, Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri/Sosyal Güvenlik Merkezleri tarafından işverenlerce sisteme kaydedilen belgelerin işyeri tescil programı vasıtasıyla tescilin onaylanması aşamasında görüntülenmesi ve indirilmesi mümkündür.
Yeni tesciller için “İnternetten Gönderilen İşyeri Bildirgesi Görüntüleme” menüsünden, tescil değişiklikleri için ise “Nevi / Devir / İntikal / Katılım / Birleşme / Hisse Devri /Adi Ortak ve Aracı Giriş İşlemleri” menüsünden onaylı kayıtlar seçilerek sisteme eklenmiş belgeler görüntülenebilecek ve indirilebilecektir.
Sosyal Güvenlik Kurumu 21.10.2021 tarih ve 2021/36 sayılı genelgesi ektedir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 98 19.10.2021
KONU: 2021 Yılı 3.Geçici Vergi Döneminde uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Tarafından KVK-58 / 2021-3 / Yatırım İndirimi – 44 sayılı yazısı ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/58 yayınlandı.
2021 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %27,37 (Yüzde yirmiyedi virgül otuzyedi) olarak tespit edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/58 nolu sirküler ektedir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.
NO: 2021 / 98 19.10.2021
KONU: 2021 Yılı 3.Geçici Vergi Döneminde uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Tarafından KVK-58 / 2021-3 / Yatırım İndirimi – 44 sayılı yazısı ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/58 yayınlandı.
2021 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %27,37 (Yüzde yirmiyedi virgül otuzyedi) olarak tespit edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri/58 nolu sirküler ektedir.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.Cevap buraya gelecek.
NO: 2021 / 95 07.10.2021
Konu: V.U.K. ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kabul Edildi.
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda 6 Ekim 2021 tarihinde kabul edildi.
Kanun Teklifinde Yapılması Öngörülen Düzenlemeler Özetle Şunlar:
KURUMLAR VERGİSİ:
Kurumlar Vergisi beyan sürelerinde düzenlemeye gidilen teklifle, Kurumlar Vergisi beyannamesi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın birinci gününden yirmi beşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilecek. Bu düzenleme, 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Vergiye uyumlu mükelleflerin vergi indirimden yararlanma koşulu olan “indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması” koşulu, yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlı olacak. Söz konusu süre içinde kesinleşen tarhiyatın indirim tutar sınırının yüzde 1’inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmemiş sayılacak.
Cari vergilendirme dönemi içindeki üç, altı ve dokuz aylık periyodlar üçer aylık dönemler itibarıyla geçici vergi dönemleri kabul edilecek. İlgili takvim yılı veya hesap döneminin son üç aylık dönemi ise geçici vergi dönemi kapsamında sayılmayacak, madde kapsamındaki mükellefler tarafından bu dönem için geçici vergi beyannamesi verilmeyecek. Bu düzenleme, 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yapılan tarhiyatın indirimden yararlanıldıktan sonra kesinleşmesi durumunda yararlanılan indirimin mükelleften geri alınmasına ilişkin hüküm, madde metninden çıkarılıyor. Kesinleşmiş tarhiyat bulunmaması kuralı, vergi beyannameleriyle sınırlandırılacak. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
GELİR VERGİSİ:
Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği için kazanç istisnası getiriliyor. Buna göre, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna tutulacak. Bu istisnadan yararlanmak için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi gerekecek.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla yüzde 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapmak ve Gelir Vergisi Kanunu’nun “muhtasar beyanname” ve “vergi tevkifatının yatırılması” başlıklı maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlü olacak. Bu tutar üzerinden ayrıca tevkifat yapılmayacak.
Mükelleflerin düzenleme kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması, istisnadan faydalanmalarına engel oluşturmayacak. İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespiti halinde, eksik tahakkuk eden vergi, vergi ziyaı cezası kesilerek gecikme faiziyle birlikte tahsil edilecek.
Cumhurbaşkanı, düzenlemedeki tevkifat oranını her bir faaliyet türü için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkili olacak. Bu düzenleme, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler katma değer vergisinden istisna edilecek. Bu madde de 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren düzenlemenin yayımı tarihinde uygulanacak.
Tarım sektörü ve çiftçilerin desteklenmesi için kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan destekleme ödemeleri, gelir vergisinden istisna tutulacak, bu ödemelerden herhangi bir vergi kesintisi yapılmayacak.
Bir takvim yılında elde edilen gelirler, şubat ayının başından 25. günü akşamına kadar yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek. Bu madde de 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yıllık beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi, şubat ve haziran aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecek. Bu madde, 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
DAMGA VERGİSİ KANUNU:
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları, (YİKOB), Damga Vergisi Kanunu uygulamasında resmi daire kapsamına alınacak.
Damga Vergisi Kanunu’nda “Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünde yapılan düzenlemelerle, teminatlı sermaye piyasası araçlarının ihracında işlem maliyetlerinin azaltılması sağlanıyor. Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil olmak üzere, sermaye piyasası araçlarının ihracına konu teminatlara ilişkin düzenlenen makbuz ve kağıtlara damga vergisi istisnası yapılacak.
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yazılı genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak, ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası sağlanacak.
BANKACILIK KANUNU:
Bankacılık Kanunu’nun “Varlık Yönetim Şirketi” başlıklı 143. maddesinin 6. fıkrasında varlık yönetim şirketlerine ilişkin istisnalara yer verilmektedir. Buna göre varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar, kuruluş işlemleri de dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince;
– Damga Vergisi Kanunu’na göre ödenecek damga vergisinden,
– Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan,
– Her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV)
– Kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden (KKDF)
– Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 39. maddesi hükmünden istisnadır.
Yukarıdaki hükümde yer alan “kuruluş işlemleri de dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince” ibaresi ve “her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,” ibaresi madde metninden çıkarılmaktadır.
Bu değişiklikle, varlık yönetim şirketlerine kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince uygulanan damga vergisi, harç ve KKDF istisnası sürekli hale getirilmekte, söz konusu şirketlere tanınan BSMV istisnası kaldırılmaktadır. Bu hüküm, 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.
BASİT USUL VERGİLENDİRME:
Teklife göre, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kazançları gelir vergisinden istisna ediliyor. “Küçük esnaf” olarak ifade edilen ve 850 bin civarında olan bu mükellef grubunun kazançlarının istisna edilmesiyle yıllık beyanname vermemeleri sağlanacak.
Basit usulde beyanname verilmesinin madde metninden çıkarılmasına ilişkin hükmü, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ:
Sağlığa zararlı tütün mamulleriyle mücadelede etkinliğin artırılması ile otomotiv sektöründe oluşabilecek fiyat dalgalanmalarına uygun vergilemenin sağlanabilmesi, günün sosyal, ekonomik ve mali ihtiyaçlarına göre hızlı ve esnek karar alınabilmesi için Özel Tüketim Vergisi Kanunu ile Cumhurbaşkanına tanınan yetki değiştiriliyor. Kanunda yer verilen II sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları ve oranlara esas özel tüketim vergisi matrahlarının alt ve üst sınırları 3 katına, III sayılı liste B cetvelindeki mallar için asgari maktu vergi 3 katına kadar çıkarılabilecek.
Fiziksel ve teknik özelliklerine göre gümrük tarife cetvelinin farklı pozisyonlarında yer alan ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) isimli araç tiplerinin aynı oranda vergilendirmeleri sağlanacak.
Ayrıca motor silindir hacmine ve özel tüketim vergisi matrahına göre farklı oranlarda vergilendirilen motorlu karavanlarda vergilendirmeye esas tek bir oran belirleniyor.
AMORTİSMAN VE FAYDALI ÖMÜR SÜRELERİ:
Amortismanın süre bakımından uygulanmasına yönelik usullere yenileri ekleniyor.
Dileyen mükellefler, amortisman işlemine, işletme aktifine yeni kaydedilecek iktisadi kıymetler için bunların kullanıma hazır olduğu tarihte başlayıp ve her bir hesap dönemi için kıymetin aktifte kaldığı süre kadar, gün esasına göre amortisman ayırabilecek. Sürenin gün olarak hesaplanması için Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen faydalı ömür süreleri, 365 ile çarpılacak.
Mükellefler, belirlenen faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresini, her yıl için aynı nispet olmak kaydıyla belirleyebilecek. Bu süre Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin 2 katını ve 50 yılı aşamayacak. Mükellefler bu tercihlerini, iktisadi kıymetin envantere alındığı geçici vergi dönemi sonu itibarıyla kullanacak. Bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı, izleyen dönemlerde değiştirilemeyecek. Amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra bu hesaplama şeklinden vazgeçilemeyecek.
Amortismana tabi malların satılmasında mevcut uygulamadaki tereddütlü hususlar gideriliyor. Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa, satıştan doğan kar, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecek. Bu süre içinde satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kar, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenecek.
Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, bilanço esasına göre defter tutan mükellef tarafından üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecek.
Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere, iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin ayrılacak amortismanlarına mahsup edilecek. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunacak.
YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİ:
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri üzerinden gelir elde eden mükelleflerin verecekleri yıllık gelir vergisi beyannameleri, işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden yılın şubat ayının başından 25. günü akşamına kadar verebilecek.
Bu düzenleme, 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
ELEKTRONİK ORTAMDA VERGİ DAİRESİ VE BİLDİRİMLER:
Fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesi kurulabilecek. Elektronik ortamda kurulan vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenerek mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilecek.
Gelir İdaresi Başkanlığının görev alanına ilişkin işlerde hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar ile hizmet alımı yapılanların ortak ve yöneticileri de öğrendikleri sırlar ve gizli kalması gereken diğer hususlar açısından yasaklara, bu görevlerinden ayrılsalar dahi uymak zorunda olacak.
Yabancı ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarına yapılacak tebligatlar, Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmeksizin, vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklarca doğrudan yurt dışı temsilciliklerine gönderilecek.
3 bin 600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde, ilan yazısı Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesi üzerinden de duyurulacak. Bu düzenleme, 1 Haziran 2022’de yürürlüğe girecek.
Ticari faaliyetlerin icrasında değişen iş yeri kavramı, vergi incelemesine taraf olan mükelleflerin büyük çoğunluğunun elektronik defter ve belge kullanması, dijital veri depolama olanaklarının çeşitlenmesi, incelemelerin daha çok teknolojik ekipmanlar kullanılarak yapılması, inceleme süreçlerinin dijital ortama taşınması gibi gelişmelerin “uzaktan incelemeyi” mümkün hale getirdiği gerekçesiyle, teklifle, vergi incelemesinin uzaktan yapılabilmesine yönelik düzenlemeler yapılıyor. Bu düzenleme, 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe girecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükelleflerce yapılmış bildirim olarak kabul etmeye, bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
KANUNİ DEFTERLER VE BERATLAR:
Fiziki ortamda tutulan defterlerde bulunan tasdik zorunluluğuna benzer şekilde, Hazine ve Maliye Bakanlığının, Ticaret Bakanlığı ile müştereken veya kendisinin belirlediği usul, esas ve süreler dahilinde söz konusu defterler için berat alınması veya defterlerin onaylanması tasdik hükmünde sayılacak. Berat alınması ve onay işlemlerinde belirlenen usul, esas ve sürelere uyulmaması halinde ise defterlerin tasdik ettirilmemiş kabul edilecek.
Mükelleflere kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılması uygulaması kapsamına elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken belgeler de dahil edilecek.
Teklifle yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda, tasdik raporunun ilgili mevzuat ve mezkur maddenin üçüncü fıkrasındaki süre içerisinde ibraz edilmemesi durumunda, mükellefe tebliğ edilmek şartıyla 60 günlük bir mühlet verilecek, bu süre içinde verilmesi halinde tasdik raporu zamanında verilmiş sayılacak.
Kanun teklifiyle bazı durumlarda gider pusulası yerine kabul edilebilecek belgelere ilişkin düzenlemeler de hayata geçiriliyor. Bu kapsamda maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler ile Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilecek; bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmesine gerek kalmayacak. Bu madde, düzenlemenin yayım tarihini takip eden ayın başında yürürlüğe girecek.
Düzenlemeyle söz konusu Kanun’a, “elektronik defter beratı” ve “elektronik muhasebe fişi” tanımları ekleniyor. Buna göre, elektronik defter beratı, elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin olarak Gelir idaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve Gelir idaresi Başkanlığı tarafından onaylanmış elektronik dosya; elektronik muhasebe fişi ise şekil hükümlerinden bağımsız olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standart ve içeriğe uygun olarak elektronik ortamda düzenlenen, imzalanan, muhafaza ve ibraz edilebilen muhasebe fişine ait elektronik kayıtlar bütünü şeklinde tanımlanıyor.
Teklifle, mükelleflerin defter ve belgelerini elektronik ortamda ibraz edilebilmesine imkan sağlanırken, vergi mahremiyetine ilişkin hükümlerin elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması hususlarından herhangi biri için hizmet verme konusunda yetkilendirilen mükelleflerin ortak, yönetici ve çalışanları hakkında da uygulanması imkanı getiriliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığınca, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin, mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanmasının yanı sıra mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla ibraz edilmesine de izin verilmesi veya zorunluluk getirilmesi için yetki veriliyor.
Düzenlemeyle Vergi Usul Kanunu’ndaki iktisadi kıymet değerlerinin değerleme ölçütleri arasına “alış bedeli” de ekleniyor. Teklifle, Kanun’a değerleme ölçüsü olarak eklenen “alış bedeli”, bir iktisadi kıymetin satın alma bedeli olarak tanımlanıyor. Buna göre, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesiyle ilgili diğer giderler alış bedeline dahil edilmeyecek.
İktisadi kıymetlerin değerleme ölçüsü olarak dikkate alınan “maliyet bedeli” tanımına girmesi zorunlu olan ve olmayan unsurlar kapsamlı sayılarak söz konusu Kanun’a derç ediliyor. Böylece uygulamada tereddütlere neden olan, maliyet bedeline zorunlu veya ihtiyari olarak dahil edilmesi öngörülen giderler sayılarak maliyet bedelinin nelerden oluştuğunun açıklığa kavuşturulması hedefleniyor.
Buna göre, iktisadi kıymetin, iktisap edilmesi veya değerinin artırılmasıyla doğrudan ilgili gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri; iktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılmasıyla doğrudan ilgili resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri; iktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler; iktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri ile gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler, maliyet bedeline dahil edilecek.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilecek. Mükelleflere, iktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılmasıyla ilgili özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu, maliyet bedeline dahil edebilme veya genel giderler arasında gösterebilme serbestliği getiriliyor.
YENİDEN DEĞERLEME:
Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklikle “Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme” başlığı düzenleniyor. Buna göre, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını TL dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç, enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla bilançolarına dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları, kanun teklifinde belirlenen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilecek.
Yeniden değerleme yapılacak yılın ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yİ-ÜFE’de meydana gelen ortalama fiyat artış oranı, yeniden değerleme oranı olarak dikkate alınacak. Kendilerine özel hesap dönemi tayin olunan mükellefler için özel hesap döneminin başladığı takvim yılına ait oran esas alınacak. Geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı ise bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9’uncu aylarda bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Yİ-ÜFE’de meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirlenecek.
Yeniden değerlemede iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışı ayrıntılı olarak görünecek şekilde bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilecek.
İktisadi kıymetlerini bu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam edecek.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacak.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulacak.
Her yılın yeniden değerleme oranı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilecek. Yeniden değerlemenin herhangi bir yıl yapamamasından veya değerleme oranının düşük uygulanmasından dolayı daha sonraki yıllarda geçmiş dönemlere ilişkin yeniden değerleme yapılamayacak.
Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için aktife girdiği hesap döneminde, yeniden değerleme yapılmayacak. Bu düzenleme 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecek.
Mükelleflerin istemeleri halinde, ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini, hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilmelerine imkan sağlanacak. Bu madde de 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecek.
VERGİ VE USULSÜZLÜK CEZALARI:
Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında; cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren 5. yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın; kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren 2. yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde 50, usulsüzlük cezası yüzde 25 oranında artırılarak uygulanacak. Artırım tutarı kesinleşen cezadan, kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda tutar itibarıyla en yükseğinden fazla olamayacak.
Kağıt ortamında yapılan, tutulan kayıt ve defterlere yönelik olarak kayıt nizamına ilişkin hükümlere uyulmaması durumunda kesilecek cezalar ile elektronik kayıt ve defter uygulamalarındaki kayıt nizamına uyulmaması fiillerine uygulanacak cezaların aynı mahiyette olması ve bu fiillere karşılık olarak birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi temin edilerek uygulamada yaşanan tereddütler giderilecek.
Teklifle gider pusulasının hiç düzenlenmemiş sayıldığı durumlara bağlı olarak özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi temin edilecek.
Tasdik kapsamına alınan konulara ilişkin ibraz edilmesi gereken yeminli mali müşavir tasdik raporunun, belirlenen sürede ibraz yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükellef adına özel usulsüzlük cezası kesilecek. Belge basımıyla ilgili bildirim görevini belirlenen sürede yerine getirmeyen ya da bildirimi eksik veya hatalı yapan matbaa işletmecilerine 1400 lira özel usulsüzlük cezası verilecek.
Özel usulsüzlük cezası, bildirimin belirlenen sürenin sonundan başlayarak 30 gün içinde yapılması ya da eksik veya hatalı yapılan bildirimin aynı süre içinde tamamlanması, düzeltilmesi durumunda yarı oranında uygulanacak.
Yeminli mali müşavir tasdik raporunun belirtilen sürede ibraz edilmemesi durumunda, tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50 bin liradan az ve 500 bin liradan fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın yüzde 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Teklif ile ihtilafların azaltılması ve vergisel süreçlerde etkinliğin artırılması için 5 bin Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin uzlaşma talep edilebilmesi ve bu tutarı aşmayan usulsüzlük cezaları içinse Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen indirim oranının yüzde 50 artırımlı olarak uygulanması sağlanıyor.
Mükellefler, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine aykırı olarak vergilendirildiği veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin kuvvetli emareler bulunduğu iddiasıyla anlaşmanın “karşılıklı anlaşma usulü” hükümlerine göre Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilecek. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine bağlı olarak bu başvuru, anlaşmaya taraf diğer akit devlet yetkili makamları aracılığıyla da yapılabilecek.
DAVALAR VE UZLAŞMA TALEPLERİ:
Karşılıklı anlaşma usulüne göre başvuru, başvuru kapsamındaki tarh ve tebliğ edilen vergi ve cezalar ile ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye ilişkin dava açma süresini durduracak. Yapılan başvuruya konu talebin reddi veya diğer akit devletin yetkili makamı ile anlaşmaya varılamaması durumunda, bu durum bir yazıyla mükellefe tebliğ edilecek. Mükellef, yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren kalan dava açma süresi içerisinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabilecek. Dava açma süresi, 15 günden az kalmışsa bu süre yazının tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzayacak.
Teklifle karşılıklı anlaşma usulü başvurusunun neticelendirilmesine ilişkin düzenleme getiriliyor. Buna göre, başvurunun Gelir İdaresi Başkanlığı ile diğer akit devletin yetkili makamı arasında anlaşmaya varılarak sonuçlandırılması halinde durum mükellefe bir yazı ile tebliğ edilecek. Yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde mükellefin varılan anlaşmayı kabul edip etmediğini, Gelir İdaresi Başkanlığına bildirecek. Mükellef bu süre içinde bildirimde bulunmadığı takdirde, varılan anlaşmayı kabul etmemiş sayılacak. Anlaşma sonucunun kabul edilmemesi veya kabul edilmemiş sayılması durumunda, 30 günlük sürenin bitiminden itibaren dava açma süresi yeniden işlemeye başlayacak ve vergi mahkemesi nezdinde dava açılabilecek. Dava açma süresi, 15 günden az kalmış ise bu süre 15 gün olarak uzatılacak.
Karşılıklı anlaşmanın vaki olduğu durumda üzerinde anlaşılan hususlar ve anlaşma uyarınca düzeltilen vergi ve cezalar hakkında dava açılamayacak ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamayacak. Söz konusu vergi ve cezalar, düzeltme işleminin mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde ödenecek. Düzeltme işlemine konu verginin tamamı ile cezaların yarısının bu süre zarfında ödenmesi halinde, cezanın yarısı indirilecek.
Mükellef, yaptığı başvurudan önce dava açmışsa dava, karşılıklı anlaşma usulü başvurusu sonuca bağlanmadan vergi mahkemelerince incelenmeyecek. Dava herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa karşılıklı anlaşma başvurusuna ilişkin sonuç dikkate alınacak. Anlaşma sonucu, idare tarafından yargı mercilerine bildirilecek. Karşılıklı anlaşmanın vaki olmaması halinde, durdurulmuş olan davanın görülmesine, vergi mahkemesinde devam edilecek.
Uzlaşma talebinde bulunmuşsa uzlaşma, karşılıklı anlaşma usulü başvurusunun sonuca bağlanmasına kadar ertelenecek. Mükellef, anlaşmanın sonucunu beklemeksizin uzlaşma hakkını kullanmayı talep ettiği takdirde başvurusundan vazgeçmiş sayılacak ve uzlaşmanın vaki olduğu durumda, diğer akit devlete yönelik düzeltme talebi hariç, tekrar karşılıklı anlaşma usulü başvurusunda bulunamayacak.
Karşılıklı anlaşma sonucuna göre, Türkiye’de düzeltme yapılmasının gerekmesi durumunda, anlaşma sonucu, kanunun zamanaşımı hükümlerine bakılmaksızın uygulanacak. Anlaşma sonucunun uygulanması için çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasında bir süre öngörülmüş ise bu süre ile ilgili hükümler saklı kalacak.
Mükellef, karşılıklı anlaşmanın sonucunu kabul ettiği durumlar hariç olmak üzere, sürecin herhangi bir aşamasında başvurusunu geri çekebilecek, bu durumda duran zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam edecek. Mükellefin, başvurusunu geri çektiği durumda, kanunun diğer hükümleri kapsamındaki başvuru hakları saklı kalacak. Karşılıklı anlaşma usulüne başvurulması, tahakkuk eden vergi ve cezaların tahsilatını durdurmayacak. Bu düzenlemeler, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
KONAKLAMA VERGİSİ:
Teklife ihdas edilen maddeyle 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girmesi öngörülen konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2023’e erteleniyor.
SÜPHELİ ALACAKLAR:
Teklifle, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlunun ödemediği dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin azami bir tutar belirlenerek, bu konudaki belirsizlik gideriliyor. Protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş ve 3 bin lirayı aşmayan alacaklar, şüpheli alacak sayılacak. Şüpheli alacak hükümleri, işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler açısından da uygulanabilecek.
YATIRIM TEŞVİK BELGESİ:
Yatırım teşvik belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın yüzde 10’luk kısmı, Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, ÖTV ve KDV hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecek. Bu madde, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
NAKDİ SERMAYE ARTIŞI:
Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi müessesesiyle şirketleri sermaye yapısı güçlendirilerek, öz kaynakla finansman teşvik ediliyor. Düzenlemeyle, Türkiye’de yabancı sermaye, yurt dışından kaynak girişinin artırılması amaçlanıyor. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için oran yüzde 75 olarak uygulanacak.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacak
NO: 2021 / 94 06.10.2021
Konu: Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 252’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 252’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 315) 06.10.2021 tarih ve 31620 sayısı Resmî Gazete’de yayınlandı.
Bu tebliğ ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin tevkif yoluyla kesilen vergilerinin gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ile kalan kısmının iadesine, geçici verginin mahsup ve iadesine ve bu vergilere ait vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerine yönelik düzenlemelerin yer aldığı 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde uygulama alanı kalmamış veya güncellenmesi gereken konularda birtakım düzenlemeler yapılmıştır.
Tebliğde Yapılan Düzenlemeye Göre;
İnceleme raporu ve teminat aranmaksızın 10.000,00 TL ye kadar iade edilebilecek tutar 50.000,00 TL, Yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilecek 100.000,00 TL lik tutar ise 500.000,00 TL olarak güncellenmiştir. İade talebinin 500.000 Türk Lirasını aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme yetkisi bulunanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
Ayrıca, nakden iade talepleri ile ilgili olarak belirlenen tutarlar her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanması sağlanmıştır.
İade taleplerinin 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçeleriyle yapılacağı Tebliğ metnine işlenerek uygulamada karşılaşılan tereddütlerin giderilmesi sağlanmıştır.
Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 252’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 315)‘in Resmi Gazete metni için tıklayınız.
Saygılarımla.
BOYLAM DENETİM DANIŞMANLIK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
(*) Sirkülerlerimizde yer alan açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup, tereddütlü konularla ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan ya da tarafımızdan veya başka bir uzmandan görüş alınmadan yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.